Genel

  Geçtiğimiz aylarda  Türkiye’nin en köklü engelli örgütü olan Türkiye Sakatlar Derneği’nin Beylikdüzü Şubesi, Beylikdüzü Belediyesi tarafından Cumhuriyet Mahallesi’nde hayata geçirilen dernekler yerleşkesinde açıldı. TSD Beylikdüzü Şube Başkanı Ahmet Bağbekleyen ve dernek üyeleri kısa sürede pek çok faydalı işlere imza atmaya başladı. Dernek yalnızca Beylikdüzü’nde yaşayan engelli bireylerin değil, ulaşabilecekleri…

Uzun zamandır çıkarmayı planladığım ama bir türlü eyleme geçiremediğim kitabım nihayet sizlerle buluştu. Çok heyecanlı bir süreç başladı benim için. Bunu uzun uzun yazacağım. Anlatacaklarım var. Şimdilik tanıtım bültenini paylaşıyorum. Şoku atlatıp kendi duygularımı da anlatırım. :) Adım atacak, yaşama tutunacak gücü veren; dünyayı her koşulda yaşanır hale getirip bunları…

Gündemin içinde kayboluyoruz. Yok sayalım desek o da olur şey değil! Hangi taraftan bakarsak bakalım durum bize kendimizi kötü hissettiriyor. Tokat gibi yüzümüze çarpıyor olanlar. Geldi mi üst üste gelir ya öyle oldu. E haliyle dağıldık biraz! Sistem yoksa güç arayışı başlıyor. Güçlülerin konuştuğu yerde de birileri hep sömürülen oluyor.…

Her şey saçma sapan bir şekilde ilerliyor biliyorum.  Ama ruh sağlığımızı da korumak zorundayız. Herkes kendine emanet ona göre! Bu akşam ciddi şeyler izlemedim, okumadım ben. Komik videolar izleyip,  duvar yazıları okuyorum. Tavsiye ederim. İnsanın kendini hacklemesi gibi bir şey bu. Birkaç tane bırakayım buraya da Hata yaparken o kadar…

Sevginin doğaçlama halini seviyorum ben; Günü, saati olmadan, adı konmadan, değeri ve emeği ile anılan, onaysız, dolaysız söylenen, taktiklerle değil; içten ve ansızın yaşanan Mükafatı yalnızca sevildiğini bilmek olan Kasmadan, kasılmadan Düşman olmadan Kimseyi tüketmeden olan halini…

İstanbul’un itibarından tasarruf etmeyelim Kanal İstanbul, Karadeniz’i Marmara Deniz’ine bağlasın diye yapılacak olan, yaklaşık 45km uzunluğunda, 20.75 metre derinliğinde ve en dar yeri 275 metre genişliğinde bir su yoludur. Çılgıncadır çünkü pek mantıklı değildir. Bu ülkenin acil ve önemli olan çok başka konuları var.  Neden sürekli bu konu gündeme geliyor?…

Kişisel gelişim kitapları, girişimcilik hikayeleri ve yaşam koçlarının önerileri… Hep risk almamız gerektiğinden bahsederler. Şifre bu demek ki; risk almak Peki, kime göre? Neye göre? Ne yaparsak risk almış oluruz hayatta? Ben küçük bir kapı açayım; İNİSİYATİF KULLANMALIYIZ Bence içinde bulunduğumuz toplumun genel yapısını düşününce alınması gereken risklerin en başında…

Açıkçası son 1 ayda eskiye nazaran daha az kitap okudum. Düzenli aldığım ve bir oturuşta bitirdiğim  dergiler vardı onları bitirmedim, yeni sayılarını da merak etmedim. Televizyon izlemeyi denedim, alışamadım. Birkaç ay sonrası için plan yapayım dedim. Sonra şu şartlar altında yapılacak en saçma şeyin o olduğuna karar verip, vazgeçtim. Ekmek…

Biliyorum hiç birimiz yeni bir kavram istemiyoruz. Prekarya nerden çıktı diyor olabilirsiniz ama dünyada yaşanan olaylar ve güçlülerin yeni dünya düzeni böyle bir sınıfı var etti. Bölünmekten ve sınıflara ayrılmaktan büyük rahatsızlık duyanlardanım. Çünkü sürekli kategorilere ayrılıyor olmamız ne yazık ki bizi bir araya getirmek istemeyenlerin çok hoşuna giden bir…

  Dünyayı kasıp kavuran, mevki makam dinlemeyen, bulduğuna yapışan, ekonomileri alt üst eden, birilerini batırırken birilerini zengin eden, birilerine hiçbir şey yapmazken, kimilerinin sonunu getiren, tüm dünyanın paniğe kapılmasına sebep olan, zaten uygulamamız gereken temizlik kurallarını bizlere hatırlatan, kıyafetinde en ufak bir uyumsuzluğa tahammül edemeyenleri  komik maske ve naylon eldivenlerle…