“SİVİL ÖRÜMCEĞİN AĞINDA”YIZ…

 

Son iki yılım sivil toplum örgütlerini anlamaya çalışmakla geçti diyebilirim. Kızım Derin dünyaya geldikten kısa bir süre sonra başladı benim için bu yolculuğum.  Ülkemizde özel gereksinimli çocukların yaşadığı hak ihlalleri kabul edilebilir boyutta değil. Herkesin ağzında engelli hakları, onlara uygulanan pozitif ayrımcılık gibi olumu söylemler varken neden biz kendimizi hala engelliden çok engellen hissediyorduk? 

Derneklere, bakanlara, müdürlüklere pek çok yazı gönderdim, görüşebildiklerimle konuştum. Genelde “o konunun muhatabı biz değiliz, öteki kurumlar” diye oradan oraya yönlendirildim. Gidecek kurum kalmadığında yüzünüze şu gerçek tokat gibi çarpıyor; bizi muhatap alan yok!

Üşenmeyip engelli derneklerini araştırırken pek çoğunun aslında amacına hizmet etmediğini, daha doğrusu amaçlarının bizim hayal ettiğimizden farklı olduğunu görmeye başladım.

Pandoranın kutusu açıldı mı içinden çok şey çıkıyor tabi…

Bu konu ile ilgili ilerleyen günlerde daha detaylı yazılar yazacağım ama bugün bir kitaptan bahsetmek istiyorum.

Araştırmalara başladığım zamanlarda çok saygı duyduğum bir bürokrat bana şöyle demişti;

“Madem sen STK yapılanmalarına kafayı taktın, Araştırmacı-Yazar Mustafa Yıldırım’ın yazdığı  “Sivil Örümceğin Ağında” kitabını oku.”

Konu artık sadece ‘STK’lar neden gerçek fayda sağlayamıyor?’ sorusunun çok ötesine geçiyor bu kitapla…

Her satırda, akılda kalması gereken bilgi mi olur? Oluyormuş. Aşırı dozda bilgi yüklemesinden ölebilirim.

Bir de insanın yüzüne öyle çarpıyor ki kandırılmışlıklar… Bir değil, iki değil, üç değil… Baştan sona sıkıntılı mevzu; O biçim yani(!)

Bunca bilgiyi toplamak hele ki yazmak çok meşakatli iş ve ülkemizde yürek ister!  Kalemine ve yüreğine sağlık Mustafa Yıldırım’ın…

Okumak lazım bu kitabı.

Ne anlatıyor peki kitapta?

STK’ların öyle sanıldığı kadar masum olmadığını

O çok güvendiğimiz dünyaca ünlü kuruluşların asıl amaçlarını…

Ah… O melek yüzlü iyi niyet elçilerini…

Para aklama, casusluk etme, proje ürünü kahramanlar servis etme, Soros mu? Tabi ki o da burada… Neler neler…

Sivil Örümceğin Ağında, Küreselleşme denen pek matah bir şeymiş gibi topluluklara servis edilen düzeni anlamak, gerçeklerle yüzleşmek için yazılan değerli bir eser.

Yalnızca Türkiye’de değil elbet Dünya’daki düzen sıkıntılı. Hastalıklı yapıya teşhis konulamıyor daha doğrusu konulan teşhisi dile getirebilecek liderler yok.

Uydurma teşhislerle tedavi uygulamaya çalışıyoruz. Olmuyor; olmaz!

Benim gibi STK’lar için kafasında bi milyon soru işareti olan,  yapılan yanlışlara fena halde takılmış birinin, şikayet etmeden tane tane, uzun uzun okuması lazım bu kitabı.

Mustafa Yıldırım zor bir iş yapmış. Bu kadar bilgiyi bir eserde toplamak çok yoğun çalışma ve sağlam cesaret ister!

Yalnızca kitap yazmamış, vatani görev yapmış…

Ve son olarak;

Ali Sirmen’in dediği gibi “Meczup sever bir toplumda, akıl sever bir birey olmak dayanılması güç bir işkenceye benzer”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.