KİŞİSEL GELİŞİM

  Mesleki anlamda siyaset ile ilgilenirken, siyasetçilerin hayatları ile ilgili okuduğum bazı yazılardan öğrendiğim bir kavram vardı; EQ yani duygusal zeka. Özellikle acımasız yönetim şekilleriyle tarihe adını yazdırmış liderlerin, duygusal zekalarına esir olduğunu görürüz. Adolf Hitler, Stalin bunlardan en ünlüleri. Duygularımıza fazla imtiyaz tanımak, kişisel zekamızı(IQ) yeteri kadar kullanmamıza engel…

Bir anda oldu. Seni gördüm. Gözlerine baktım; öyle uzunca bir süre. İçimin ezildiğini kalbimin sızısından anladım. Korkunç bir suçluluk duygusu kapladı sonra tüm bedenimi. .. Ben sana iyi davranmadım değil mi? Çok hırpaladım. Öyle çok sorumluluğu omuzlarına yükledim ki yıprattım seni. Gözlerin… Ne kadar da masum. .. Öyle bırakabilseydim keşke…

  CÜMLELERDEN ARIN, ÖZÜNLE GEL. Yıllarca yalnız yaşamış kadınların edindiği bir kazanım vardır; kişilerin ne söylediklerine değil, ne söylemek istediklerine bakarlar. Bu süreç öyle kolay gelişmez Kendimden örnek vereyim. İstanbul’a yerleştiğimde yalnız yaşamak şüphesiz beni korkutmuştu. üstelik Şişli gibi kozmopolit bir yerde, güvenliği olmayan bir evle başlayınca bu hikaye, kendini…

  İnsanların küçük hesaplar peşine takılıp gittiği, samimiyetsiz bu dünyaya meydan okuyan bir ders gibiydin benim için. Hala aklımda, tecrübelerimde ve yürüdüğüm yolda yanımda gibisin. Bi an aklıma geliyor dünyadan göçüşün, sendeliyorum. sonra sana sesleniyorum içimden ; “merak etme, devam ediyorum; tıpkı konuştuğumuz gibi …”

  Gelecek için kaygılanmakla geçiriyorsan ömrünü, önce hayal kur, sonra yap gitsin. Sonuç her ne olursa olsun, kuru kaygılarından daha iyi gelecektir sana. Üzerindeki ağırlıktan kurtarır hayal kurmak; Sığmaya zorunlu hissettiğin ama bir türlü beceremediğin o kalıbın içindeyken bile can acılarını hafifletir. Varolduğunu hatta gayet önemli biri olduğunu da hissettirir.…

office stuff

Eskisi gibi olmak diye bir şey yok. Hele ki hatalar varsa ard arda yapılan, kronik acılarla huzurun yer değiştirir. Düzeltmek istersin, temize çekmek her şeyi de işte o yeniden yitirmek, kırmak, yıkmak gerektirir. Sonuçta sen istesende o eski masum halini geri getiremezsin. Vicdanının bir tarafı hatan kadar yer durur seni.…

about us

Filmlerde kahraman savaşçı, zor durumdaki halkı kurtarır, o savaşçıyı bağrımıza basarız. Yoksula ya da mağdura kol kanat geren güçlü, zengin insanları takdir ederiz. Üst üste şampiyon olmuş başarılı sporcuları, takımları tutarız. İşine gönlünü katmış sanatçıyı takip ederiz. İyi olan kazansın deriz, onlara meylederiz. Peki ya gerçek hayatta biz? Çoğu zaman;…

Ne olduğumuza, nerede durduğumuza,  ne yaptığımıza bakmadan  eleştiriyor ve en iyisine kendimizi layık görüyoruz.   Kendi ilçemiz sınırları içerisinde bir vizyonumuz yok mesela. Kendi mahallemizden haberimiz yok ama sosyal medyadan ülke yönetiyoruz maşallah. Her şey olalım derken hiçbir şey olamıyoruz haliyle   Komşun tanımıyor ki daha seni…   Sen; ayakta…