“Kendin olma hakkını erteleme”

“Kendin olma hakkını erteleme

Pazartesi günü paylaştığım yazı sonrasında pek çok arkadaşımdan mesaj aldım, bazılarıyla konuşma fırsatı bulduk. Hepimizin ortak noktası (Yazıda);  “oram, buram ağrıyor” kısmıydı ?
Onlara konuyla ilgili Dr. Ayşegül Çoruhlu’nun bir tespitini aktardığımda neredeyse hepsi tespiti onayladı.

Peki o tespit neydi?

Yazının kalan kısmını uzman değerlendirmesine ayırıp aradan çekiliyorum.

“Fibromiyalji, migren, panikatak, diş sıkma, egzama… vs Görünürde, kan testleri ve muayenede hiçbir şey olmayan durumlar.

Diyaloglar şöyle ;
Çocuklardan sonra uyuyamıyorum.
İşim çok stresli. Her gün ağrılar içindeyim.
Stresli olunca bağırsaklarım kilitleniyor
Boşanırken hastalığım başladı…
Anneme, babama bakıyorum…

“Olma stres o zaman” desem çözüm mü?
“Stres kaynağından kaç” desem çözüm mü?
Hasta profillerine bakıyorum hep benzer;
Zeki ama  naif yapılı empatik kadınlar. Aile ve iş bağlarının sorumluluklarından bir türlü kendilerine sıra gelmemiş kadınlar.

Zeki diyorum çünkü içinde bulundukları açmazın farkındalar ve kaçamadıkları için stres halindeler. Sorumlu oldukları kişilere empatik. Acıma duyguları yüksek ama kendilerine acımıyorlar. Sıra gelmiyor çünkü
…..
Durumu farkedecek kadar zeki, bencil olamayacak kadar naif olunca stres burda başlıyor

Kendileri olma haklarını erteliyorlar.

Zihin kontrolü çok zor. Mevcut açmazlardan kaçmak zor. Ama ne yapıp edip…
Hayatın bir köşesinde, sadece kendiniz olduğunuz, kimseye sorumlu hissetmediğiniz bir alanınız olmalı”

Unutmadan paylaşayım istedim. ?Elçiye zeval olmaz. ?Takdir sizindir… ?

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.