MÜDAHALE ŞART

Açıkçası son 1 ayda eskiye nazaran daha az kitap okudum. Düzenli aldığım ve bir oturuşta bitirdiğim  dergiler vardı onları bitirmedim, yeni sayılarını da merak etmedim.

Televizyon izlemeyi denedim, alışamadım.

Birkaç ay sonrası için plan yapayım dedim. Sonra şu şartlar altında yapılacak en saçma şeyin o olduğuna karar verip, vazgeçtim.

Ekmek de yapmadım.

İçimden gelmedi zaten pek bişey yapmak.

Ama telefon sürekli elimdeydi.

Her an her şeyin yaşanma ihtimalinin yüksek olduğu güzel ülkemde; Mesleki alışkanlıkların da etkisiyle “Şu an neler oluyor acaba?” diye diye dijital medyanın bağımlısı oldum.

Sevdiklerimi daha çok merak ettim, onları sık sık aradım, yetmedi. Sonra görüntülü aramaya başladım. Bu şekilde iyi olduklarına daha çok ikna oldum! Bir onlar aradı, bi ben. Bir ben aradım, bi onlar derken; Endişeli, kontrolcü, obsesif kompulsif bir insan oldum.

Ayrıca her türlü duygu geçişlerini anlık olarak yaşatabilen sosyal medya yüzünden, gün içerisinde her çeşit hissi aynı anda yaşayabilir ve   duygudan duyguya geçebilir hale geldim.

Geçici olmasını ümit ettiğim özellikle hijyen konusunda saçma sapan alışkanlıklar edindim.

Yaradılışımıza aykırı olduğunu düşündüğüm bu hallerimizi hiç ama hiç  sevmedim…

Frida Kahlo’nun dediği gibi  ; “ Çok karışığım. Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine halen inanıyor ve heyecanını koruyor. Bu iki yan arasında ben, eziliyorum. ”

Özellikle 2020 yılı ile birlikte, üzerimize üzerimize gelen ve bizi tüketen  dünyevi mevzular biter mi bitmez mi bilemem ama  hepimizin ruhunda açılan derin yaralar için  bakım onarım çalışmalarına ihtiyacımız var.

Hala tam anlamıyla delirmemişken, ruhumuza iyi gelecek ne varsa acilen tespit edip tedaviye başlamamız gerek :)

Kendimizi yenilemek zorundayız.

İyileşmek zorundayız.

Müdahale kaçınılmaz! Müdahale şart! Müdahale acil!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.