Prof. Dr. Esra Kaytan Kanserden Korunmanın Yollarını Anlattı

Kendini mesleğine adamış, çalışmaları ile Türkiye’nin tanıdığı kıymetli bir tıp profesörü Esra Kaytan Sağlam.

Memorial Şişli Hastanesi Radyasyon Onkolojisi bölüm başkanlığı ve İ.T.F. Radyasyon Onkolojisi ana bilim dalı öğretim üyeliği görevlerinin yanı sıra Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı olan Prof. Doktor Esra Kaytan Sağlam ile günümüzde artan kanser vakaları hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik.

 

Onkoloji tıbbın belki de en zor dallarından biri. Üstelik her geçen gün daha da artıyor kanserle mücadele edenlerin sayısı. Hasta kadar doktor için de yıpratıcı olmalı. Bu alanda uzmanlaşmaya nasıl karar verdiniz?

Tıp fakültesine girdiğimden beri hastalarla yakın ilişkim oldu. Pek çoğuna yardımcı olmak beni çok mutlu etmiştir. Bu dönemde en yardıma ihtiyacı olan grubun kanser hastaları olduğunu gördüm. Öğrenciliğimin son yılı onkoloji enstitüsünün öğrenci burs – yarı zamanlı çalışma programına girerek bu konuya olan ilgim ve ilişkim artmış oldu. Fakülte bitiminde de ihtisas tercihlerimde son sınıf çalışmalarım ve yakınlığım öne çıkarak tercihimi belirledi.

 

Kanser  ciddi oranda arttı. Siz neye bağlıyorsunuz bunu?

Kanser hastalığı hem yurdumuzda hem de dünyada artan hastalık grupları arasında. Tabii bu konuda daha fazla tanı konulması ve patolojideki gelişmeler de rol oynamakta. Daha önce kanser olduğu tanınmadan ölen pek çok hastanın şu an kanser tanısı konulmakta.

Fakat çevresel faktörler (kimyasallar – nükleer sızıntılar vb), doğaldan uzaklaşmak, stres, kötü beslenme, genetik faktörler ve insanların daha uzun yaşamaları kanserlerin her yıl artmasını beraberinde getiriyor.

 

Tıp ve onkoloji dünyasında şüphesiz umut vaadeden gelişmeler yaşanıyor, fakat sağlık sorunları da her geçen gün artıyor. Sizce bilim, artan kanser vakalarıyla gelecekte nasıl mücadele edecek?

Kanser tedavilerinde her geçen gün yeni teknolojiler ve yeni ilaçlar bulunmakta. Hastalığa özgü tedavi modelleri geliştirilmekte. Daha önce hiç tedavi edilemeyen hastalık grupları şu an tam çözüm bulunmasa da tedavi seçenekleri var.

Kanser kelimesi içinde pek çok değişik tümör ve hastalıkları barındırmakta. Esas sorun hastalıkların herkeste farklı seyretmesi. Günümüzdeki en önemli gelişmeler kişiye ve hastalığa özel akıllı tedavilerin bulunmaya başlanması. Kanser ve bu grup pek çok hastalığın genetik şifreleri çözülmüş ve kişiye özel tedavi seçenekleri oluşturulmaya başlanmış durumda.

Yıllarla kanser de kronik hastalıklar gibi uzun süreli, özgün tedavilerle kontrol altına alınabilecek. Daha az yan etki ile kişilere özel tedavi modelleri gelişerek her birey için farklı tedaviler uygulanabilecek.

Ayrıca, koruyuculuk konusunda da kanserleri yapan etkenler çok ayrıntılı tanımlandığı için önlem alınmasının da mümkün olabileceğini düşünüyorum.

 

Siz aynı zamanda Türk radyasyon Onkoloji Derneği Başkanısınız. Nedir Radyasyon Onkolojisi?

Radyasyon Onkolojisi kanser tedavisinde iyonize radyasyonu kullanan bir bilim dalı. Tümörlü bölgeleri belirleyip tam olarak bu bölgelere ışın vererek hastalığın yok edilmesini sağlar. Özellikle bazı tümörler radyasyona çok duyarlı ve ameliyatsız sadece radyasyon tedavisi ile kontrol edilebilmektedir.

Günümüzde rahim ağzı, gırtlak, geniz (nazofarenks), prostat ve erken evre akciğer kanseri gibi pek çok hastalıkta radyasyonun etkin kullanımı ile hastaların hastalıktan kurtulması mümkün olabilmektedir.

 

Kanser tedavisinde alternatif/tamamlayıcı tıbbin bir yeri var mı sizce?

Alternatifden öte tamamlayıcı tıp yaklaşımları kanser tedavisi olan hastalarda bağışıklığı arttırabilir ve bazı yan etkileri etkin bir şekilde kontrol edebilir. Bu bakımından tedavi eden onkolog ile beraber kullanılmaları faydalı olabilir.

Fakat bu grup bitki veya farklı uygulamaların hastalığın esas kontrolünde etkili olduğunu gösteren bilimsel veri yoktur. Bu sebeple doktor kontrolünde kullanılmaları – yan etkiler ile mücadelede uygulanmaları ve asıl tedavinin atlanmadan yapılması çok çok önemlidir.

 

İnternet faydalı ama her konuda olduğu gibi ne yazık ki sizin alanınızda da ciddi bir bilgi kirliliği var. Kanserden korunmak ve sağlıklı bir yaşam için sizin önerileriniz nelerdir?

Öncelikle bilinen risk faktörlerini hayatımızdan uzaklaştırmalıyız. Bunların başında Sigara gelmekte. Sigara akciğer, idrar torbası ve gırtlak kanseri başta olmak üzere  pek çok kanserin ana sorumlusudur. Hayatımızdan çıkarmak, kanserden korunma için ilk yapılacak şey…

Aşırı kilo yine pek çok tümör için risk faktörüdür. Düzenli ve sağlıklı beslenmeye özen göstermek, aşırı kiloları vermek çok çok önemlidir. Özellikle beyaz şeker – un gibi gıdaları minimuma indirmek beslenmede ilk yapılacaklardandır.

Egzersiz ve hafif kas egzersizleri yapmak yine sağlık için ve kanserden korunmada en önemli konulardandır.

Bu korunma tedbirleri sonrasında belli kontrolleri yaptırmak ve erken hastalık tanısı konulması hastalıktan kurtulmayı sağlamada önemlidir.

40 yaş kadınların mamografi çektirmesi, yıllık kadın hastalıkları muayenesi, erkeklerde 60 yaş ve sonrası PSA kan değerine bakılması, sigara içenlerin düzenli kontrol ve akciğer tomografisi çektirmesi en temel yapılması gerekenlerdir.

Teşekkürler

Röportaj: Bilgen Öniz Kütükoğlu

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir