“SAYISALCI FAŞİZMİ”

 

 

Bulunduğum ortamlarda siyaset konuşulduğunda bazen gelinen nokta şu oluyor; “Ülkeyi yönetenler bilim insanları olsa böyle olmazdı… “

Benim kişisel fikrim;  her zaman beyin takımında bilimle ilgilenen, sayısalcı kişilerin çoğunlukta olması ama liderler kesinlikle sözelci olmalı.

Üniversitede okurken bulunduğum şehirde üretim yapan, başarılı bir mobilya markasının kurucularından biriyle bir yemekte bir araya gelmiştik. Şirketin kuruluş yıllarında ekip oluştururken ülkenin en başarılı üniversitelerini, başarıyla bitirmiş kişileri tercih ettiklerini anlatmıştı. Onun ifadeleriyle aktarayım; “Hepsinde sayısalcı zekası var (!) somut düşünce hakim,  kesin bilgi odaklı… Zehir gibi çocuklar. Öyle bir ekip ki görsen, uzaya çıkacağız sanırsın”

Fakat işler hayal edildiği gibi olmamış. Kısa süre içerisinde özellikle iletişim kopukluğu, rekabet duygusu derken mutsuz, negatif bir çalışma ortamı oluşmuş. Sonuç üretime, sonra satışlara yansımış.  Güzel başlayan yolculuk hızla düşen bir grafikle firmanın iflası noktasına varmış. Hikayenin gerisi ilginç; firma radikal kararlar alarak personel konusunda revizyona gitmiş.

Sayısalcı olması gereken bölümler dışında bütün çalışanlarını daha mütevazı eğitim veren devlet üniversitelerinin sözel bölüm mezunlarından tercih etmiş. 48 yıllık geçmişi olan şirket,  şuan dünya üretim sıralamasında 17’nci sırada ve Türkiye’de lider olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Bu iş hayatı ile ilgili tanıklık ettiğim bir hikayeydi. Ülke yönetiminde işler biraz daha farklı olmakla birlikte sonuç “her koşulda memnuniyetsizlik” diyebiliriz. Konuyu Umut Sarıkaya’nın çizgi hikayesi olan  “Sayısalcı Faşizmi” ile anlatmak isterim.  Zira daha iyi anlatılamazdı diye düşünüyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

*Okuyucuya not: Bu yazımda bir sözelci olarak çok  taraflı bir bakış açısı sergilediğimi düşünenler olursa bu çizgi hikayeyi 2001 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fizik ve Matematik bölümlerinden çift ana dal yaparak mezun olan bilim insanı Can Gürses’ten görüp aldığımı belirtmek isterim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir